Hayatin Kaynagi II

Hayatin Kaynagi kitabında öyle bir yere geldim ki okumaktan ve üzerine düşünmekten cok keyif aldım. Ama önce Dominic'in fakirlerle ilgili yaptigi konuşmaya kısaca değinmek istiyorum. Calismayan bir adam ve dokuz çocuğu ve yoldaki onuncu çocuğu gibi. Aslında bazı insanların fakir olması gercekten de onların tercihi. Baska cikis yollar varken tembellik ediyor olmaları. Burası gercekten doğru. Babamdan biliyorum. Kaç kere cikisi olmayan kaç kisiye bir cikis yolu açtı. Kaç kez o insanlar o cikis yolunu babamin yüzüne kapatıp gerisin geri kisildiklari kafeslere döndüler. Cok aci ama öyle.

Roark ofisinde sinek avladigi günlerde ona iki müşteri gelir. Ilki Bayan Wayne Wilmot'tur. 

"Bayan Wayne Wilmot diye bir insan yoktu. Arkadaslarinin fikirlerini, gördüğü kartpostalları, okuduğu romanları kapsayan bir kabuktu o. Roark o kabusa hitap etmek zorundaydı. Duyamayan, cevap veremeyen, sağır, kisiliksiz bir pamuk tampona."

Ikinci müşterisi ise Bay Mundy'ydi. 

""Anlamıyor musun?" dedi Roark ona. "Sizin dikmek istediğiniz anit, kendiniz icin degil. Kendi hayatinizin ve kendi basarilarinizin anıtı degil. Başkaları icin dikiyorsunuz onu. O insanların sizden üstün olusuna dikiyorsunuz. O üstünlüğe meydan okumak yerine, onu ölümsüzleştiriyorsunuz. Kendinizi ömrünüzün sonuna kadar o ödünç alinmis form icine gömünce mutlu olabilecek misiniz? Yoksa bir kerecik kendinizi kurtarıp yeni evinizi, kendi evinizi yaparsanız mi mutlu olursunuz? Sizin istediğiniz Randolph Malikanesi degil. Onun temsil ettigi seyi istiyorsunuz. Oysa onun temsil ettigi şey, sizin ömrünüz boyunca mücadele ettiginiz şey. ... Bay Mundy diye bir insan yoktu karsisinda. Yalnızca eskiden Randolph Malikanesi'nde oturmuş olan insanların çoktan ölmüş kalintilari vardi. "

"Acikca gözüken seyleri tercih eden orta sınıf insanlarının o kadar yukarısındaki!"

"Hayatim ve hayatima olan sevgim adına yemin ederim ki, hiçbir zaman bir başkası icin yasamayacağım ve başkasından da benim icin yasamasını istemeyeceğim."

"Bir kadını iyi yanlari icin sevmek anlamsızdır. Bunu zaten hak etmiştir. Bu bir armağan degil, bir ödemedir. Ama onu günahları icin sevmek; iste asil armağan budur. Cünkü hak edilmemiş, kazanilmamis bir şeydir. Onu kusurları icin sevmek tüm iyilikleri onun uğruna feda etmektir. Askin asil işareti budur cünkü vicdanını, antiğini ve en önemlisi kendine saygıni feda etmiş olursun."

Buraya kadar aldigim tüm notlar, ilk yazım, kizginliklarim, öfkelerim belki de "önce ben" diyemeden önceki son cirpinislarimdi. Hala görüşlerimin arkasındayım ama su anda bireysellik cok daha anlamli gözükmeye başladı. Konfor alanımdan çıkmakta gösterdiğim direnç ve yazara katilmadigim yerlerde öfkeye kapılmam ve bir kaç hafta sonraki yani şimdilerde yasadigim bazı aydınlanmalar. Her şey gercekten de olması gerektiği gibi.


 

 


Yorumlar

Popüler Yayınlar