Ich bin müde...
Yorgunum manasında... ssshhhh ;) Kafam gelgitlerle dolu. Ağustos sonu işi bırakıyorum ama acaba daha önce mi olmalıydı diye düşünmüyorum değil çünkü iş bütün vaktimi alıyor.
Hilton otelini çok seviyorum. Bence çok güzel bir otel. Özellikle bahçesi. Düğünü orda da yapabilirdik aslında ama neyse orda çok iş çıkıyor yaw.
Köşebaşı'nın şaşlık kebabı favorim.
Haa bi de Hilton'un kahvaltısını da çok beğeniyorum. Otel kahvaltılarından favorim.
Bizim ofisin yurtdışı insanları işi bırakacağımı duyunca şoka giriyorlar yaa, neee burayı bırakıyor musun diye. Evet tamam farkındayım güzel kariyer, Londra veya Zürih'te secondment şansımı da kaçırdım ama ne yapayım, seviyorum adamı. Uzun mesafe ilişkisine karşıyım olmaz öyle.
Dün gece kardeşim terasta ilk partiyi verdi. Gecikmeli de olsa katıldım. Çoook özlediğim canlarımı gördüm. Daha göremediğim çoook özlediğim başka canlarım da var. Onları da göreceğim inşallah bir ara :)
Sigarayı hala bırakamadım. İnsanlarla kaliteli vakit geçirmeyi çok özledim. Kitap okumayı çok özledim. Özledim de özledim. Neyse az kaldı.
En çok falım sakızlarını seviyorum. En güzel onları çakkada çakkada çiğneyebiliyorum. Sakız çiğnerken benden uzak durun ama çok iğrenç çiğniyorum hakikaten.
Neyse bu kadar saçmalama yeter.
İyi haftasonları...
PS: Ben ofisteyim bu arada.
Yorumlar
Alamanya'nin niresine gelin gidion kardas? :))