Hayatin Kaynagi III
"Isverenin saygisi ve takdiri, bir armağan olarak degil, bir borcun ödemesi gibi sunulurdu ona. Sevgi olarak degil, takdir olarak.
Dürüstlük bir fikri savunabilme yetenegidir.
Insan ruhunun en yüksek, en soylu, en iyi haline ulaşma cabasıdır.
... cünkü senin figürlerin, insanların nasıl oldugunu degil, nasıl olabileceğini, nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Cünkü sen ihtimali aşıyorsun, bize nelerin mümkün oldugunu gösteriyorsun.
Neden kendini bir şey bekliyormuş gibi hissettiğine sasiyordu. Baslarinin üzerinde yer alacak bir patlamayi bekliyordu. Mantiksiz bir seydi bu. Sonra birden anladı. Insan kendini bir kapana kisilmis, tuzaga düşmüş bulunca böyle hisseder, diye düsündü.
Gururlu, kendi varligina saygili, tümden bir teslim olus."
Iste böylece bir anda her şey bir anlam ifade etmeye başladı. Kendini kapana kisilmis hissediyorsan, insan olmanın gururuna ve kendi varligina olan saygına siginacaksin. Sen kendinin soylu bir ruh oldugunu tezahür eder ve kendine bu saygiyi gösterirsen, o hapishanenin zaten açık olan kapıları sonsuza dek yokolacaktir. Yani, yapman gereken şey şey hatırlamak, varliginin yüceliğini hatırlamak.
Frida Kahlo, Self-Portrait in a Velvet Dress (1926) |
Yorumlar