Türkiye ve Avrupa'da Göçmenler ve İltica Sorunu: Iki Yüzüyle Bir Gerceklik - a.k.a. Neden Vize Alamiyorsunuz?
Geçtiğimiz kis, kardeşim Almanya'ya gelmenin daha kolay olacagini düşünerek Yunanistan vizesine başvurdu. 10 gün kalmaya izin veren tek girişli vize sonucunda da Selanik'ten ucmak ve bir sonraki Yunanistan vizesini riske atmamak icin de 2 gece Selanik'te kalmak durumunda buldu kendini. Yasadigi zorluklar sonucu, düğünlerini Berlin yerine, Türk vatandaşlarından vize istemeyen Montenegro'da yapma kararı aldılar. Kötü olmadı elbette, turkuaz Adriyatik sularinda sezonu açmanin tadını cikardik, ancak Schengen vizesi sorunu en cok konuştuğumuz konular arasında yer aldi. Bircok sevdiğim, "vize alabilirsem gelirim" dedi, elbet bir gün bugünler de geride kalacak diye diye hayallerimizi gelecek günlere iteledik yine. Üstelik, bu kisiler iltica riski en düşük olan ve vize alması kagit üzerinde en uygun olan kisilerdi. Sadece bizim gündemimiz degil, tüm ülkenin gündemi aniden konser vermek isteyen sanatcilarin bile vize alamadigi haberleriyle doldu taştı. Doktorlar, sanatçılar, derken sıra size de geliyor ya da geldi bile.
Öncelikle benim de katildigim bu makaleyi okumanızı tavsiye ederim. Makale Türk vatandaslarinin neden vize alamadigi ya da almakta sikinti yasadigini olgu bazında derli toplu bir sekilde ortaya koyuyor. Bense Avrupa'da yasayan, Türkiye'yi de takip eden biri olarak bir kaç kisisel görüş belirtmek istiyorum.
Bir kaç yıl öncesine gidelim. Bugün vizeden yakınan birçok kisi, Türkiye'deki Suriyeliler dahil olmak üzere tüm Araplar ve Afganlar konusunda yakiniyordu. Ne yazık ki, bu yakınmalar cogu zaman irkciliga varan söylemleri de içeriyordu. O zamanlarda, bu sosyal medya paylasimlari üzerine ben de bir kaç kelam etmiş ve bu söylemlerin cok tehlikeli oldugunu, ayni silahın biz Avrupa'da yasayanlara zaten döndüğünü ve gelecekte de daha da kötü sonuclara yol açabileceğini belirtmiştim.
Bugün durduğumuz noktada benzer söylemler Avrupa'yi kasip kavuruyor. Türkiye'de tehlike siyasal islamken, Avrupa'da tehlike İslami terör örgütlerinden anti-islama çoktan evrildi bile. Ya da diğer bir deyişle Avrupa'da problem yükselen asiri sag, irkcilik ve neo-Nazi akimlar. Hangi tanımı uygun görürseniz. Ancak söylem ayni, Türkiye'de olduğu gibi Avrupa'da da eğitim düzeylerine ve hayata bakislarina hiç yakistiramadigim insanlar tarafından dile getirilen "kendi ülkemizde yabancilasiyoruz, Arapça duymaktan bıktım" gibi yakınmalar. Irkciligi kendilerine yakistiramayanlara kadar çıkan, bugün masum görünen yarin bütün dünyayı dibe vuracak söylemler.
Simdi bu insanlar haksiz mi? Kuskusuz anlasilabilir yanlari cok. Bunun farkındayım, çünkü yasadigim yerde de, Istanbul'a geldigimde de ben de bunu görüyorum. Fakat dediğim gibi, sizlerin kurdugu ayni cümleler, Avrupa'li benzerleriniz tarafından da kurulmaktadır. Üstelik cogu zannettiğimiz kadar entelektüel olmadıklarindan, kendilerinin Dogu'sunda kalan herkesi, seni, beni, Afganlilari, Suriyelileri ayni kefeye koyuyor. Laf arasında Ukraynalilarin da sürekli dillerini duyduklarından bahsediyor, ancak onları daha kendinden hissettiğini de ekliyorlar. Simdi, bu cümleler bize karşı kurulduğunda irkci olarak nitelenirken, biz kurduğumuzda irkci olmuyor mu? Ya da bizim kurduğumuz irkci cümlelerin meşru bir sebebi varken, Avrupali'nin kurduğunun yok mu? Onlar da ayni cümleleri kuruyor ve onların cümlelerinin nesnesi bizi de içeriyor.
Kara veba yılları Hollacaus'ta giden yollari döşemiş, bunu hatırlatmak isterim. Ikinci dünya savaşı sonrası hukukun egemenliğini, demokrasiyi, insan haklarını ve sosyal gelişimi teşvik etmek icin Avrupa devletlerini biraraya getiren Avrupa Konseyi, tüm bunların yanında dünya barisi icin de Birleşmiş Miller gibi organizasyonlar kurularak dünyanın esenliği icin pek cok adim atıldı. Evet dünya üzerinde savaslar her zaman oldu ama Ikinci Dünya Savasindaki gibi dibi hiç görmedik. Henüz. Dünya icin yeni bir esenlik düşüncesine cok yakinken ama o aydınlık günlerin öncesinde, Covid-19'un otoban döşediği yeni irkcilik dalgalarına şahitlik ediyoruz. Ise tam da bu yüzden, kendinizi ne kadar hakli gördügünüzün önemi yok. Irkciliga karşı ortak bir dil geliştirmeli, göçmenler sebebiyle yasadigimiz rahatsizliklari hukuk çerçevesinde makul, mantıklı ve etik bir eleştirel dil ile dile getirmeliyiz.
PS: Ama yine de Avrupa ülkelerinin cogunlugu hukuk devleti, belgelerinizin tam oldugundan eminseniz ve haksizliga ugrasiginizi düsünüyorsaniz, vize reddi aldiginizda, Almanya özelinde "Remonstrationsverfahren" denen itiraz yoluna basvurmanizi ve Disisleri Bakanligi'ndaki Türkiye masasını bilgilendirmenizi tavsiye ederim. Eğitim veya is ilgili cok önemli vize reddi durumlarında, vize başvurusunda bulunduğunuz ülkenin idari mahkemelerinde dava yoluna dahi başvurabilirsiniz. Zaman hakkinizi söke söke alma zamanı.
Yorumlar
Vize evrak hazirligindan bahsetmeye gerek yok sanirim. Tam vukuatli nüfus kayit örnegi ile görüyor zaten kim nerede dogmus ne zaman vatandaslik almis.
Konsoloslukta ret verdikleri kisilerin neredeyse hepsi defalarca yurtdisina cikmis, isinde gücünde ve sabika kaydi da olmayan kusursuz vatandaslar.
Hatta calistiginiz kurumun vergi borcu varsa ITO dan Faaliyet belgesi alamiyorsunuz ve IDATA evrak eksik diye evraklari kabul bile etmiyor. Yani surec bu kadar saydam ve istismara da kapali.
Vize vermemelerinin tek sebebi vermek istememeleri.
Aldiklari 100 euro vize ücreti ile de milleti dolandiriyorlar resmen.
Bir de biz sögüsleyelim diye düsünüyorlar herhalde.
Almanyada ki Ukraynali meselesi de benim acayip midemi bulandiriyor.
Savas ilk basladiginda medyanin da cook buyuk etkisiyle - cünkü resmen reklami yapildi gümbür gümbür- gerek kendilerine yakin olduklari icin, gerek biraz da kendilerini temize cekmek icinbir seferber oldular. Savas tek Ukrayna da yoktu oysa. Ama simdi onlardan da rahatsizlar. gerek sosyal medyada gerek gercek hayatta bu tartismalari cok duyuyorum artik.
https://www.berliner-zeitung.de/politik-gesellschaft/illegale-einwanderung-berliner-staatsanwaltschaft-ermittelt-in-annalena-baerbocks-visa-affaere-verdacht-der-rechtsbeugung-li.358725?utm_medium=Social&utm_source=Twitter#Echobox=1686672163