Kur'an Incil ve Tevrat'in Sümer'deki Kökeni

Biricik Sümerologumuz Muazzez Ilmiye Cig'in Kur'an Incil ve Tevrat'in Sümer'deki Kökeni isimli kitabini okudum. Son Türkiye seyahatimde, babamin, dinler tarihi hakkında kitap önerilerini sorduğumda verdigi kitaplardan biriydi bu da. Basliktan da anlayacaginiz üzere Sümerlilerin kurdukları din ve yarattıkları zengin edebiyat Ortadoğu milletlerine büyük etki yapmış, hatta dinlerin temelini oluşturmuştur. Aslında, Bati'da Sümer kültüründen Tevrat'a gecen konular üzerinde bazı calışmalar yapilmis. Fakat hem bu konuda Türkce yayınlar olmaması hem de bu konuların Kur'an'da olup olmadıgı üzerine bir araştırmama yapilmamis olması Muazzez Hoca'yi bu kitabi yazmaya itmis. 

Hocanın önsözde belirttiği gibi Sümer din ve edebiyatına ait henüz bilinmeyen ve kirikliklari dolayisiyla tam çözülemeyen metinler olduğu gibi hala toprak altında pek cok tablet bulunmaktadır. Fakat bugüne kadar bulunanlar bile cok etkileyici. 

Babil Kulesi, Peter Bruegel, 1563

Asagida kitaptan oldukça ilginç bulduğum bazı alintilari paylaşmak istiyorum.

Bilindigi gibi yüzyıllar boyunca Bati kültürünün temeli, Yunanlilara, dini de Tevrat'a dayandiriliyordu. Fakat Sümerlilerin kültürü ortaya çıkmaya başlayınca, Bati dünyasının gelişmesindeki ana kaynağın onlarda olduğu anlasildi.

.... Bundan en az 5 bin yıl önce Sümerlilerin uyguladıkları kemer, kubbe sistemi, sütunlar, yuvarlak pencereler, mozaikler, duvar süsleri, kabartmalar, sunaklar, nisler Ortadoğu'da olduğu gibi, Yunan, Roma yoluyla Bati mimarisine girmiştir.

Sümer yazisi Misir yazisinin icat edilmesine önderlik etmiştir.

Alim satim, borclanma, kira, miras bölüştürme gibi her türlü hukuksal islerin birer yazılı antlaşma ile yapılması ilk Sümerlilerde baslamistir. evlenme boşanmalar da, yasal sayılması icin yazılı bir antlaşma ile kanitlanmaliydi. Taşınmaz mallar ilk olarak bir kadastro yoluyla Sümer'de güvence altına alinmistir. 

Vergi dengesizliğini, kirtasiyeciligi, zorbaligi, rüşveti önlemek, kadın ve erkeğin eşit ise eşit ücret almasını saglamak aracıyla ilk reform yapan yine Sümerliler olmuştur.  

... Ayin hareketine göre seneyi otuzar günlük 12 aya bölmüsler. Günes sistemine göre de her yıl artan10 günleri toplayarak üc yılda bir seneyi 13 ay yapmislardir. ayları haftalara bölerek, hafta icinde bir günü dinlenmeye ayirmislardir. Araplarda aya göre yapilmis takvim devam etmekte. Bu yüzden her yıl ayların baslangici 10 gün önceye geldiginden ay zamanları hep değişmektedir. Burçları Sümerliler saptamış. Onlara akrep, terazi, boğa, ikizler gibi verdikleri adlar Sümerceden cevrili olarak sürmektedir. Dünyadaki bütün olayların gökyüzünde zili olduguna inanan Sümerliler, onu incelerken astronomi ve astrolojinin temelini kurmuşlardır.

...Yunanli Fisagor'a (Pisagor) mal edilen Fisagor teoremi de tablet üzerinde çizilmiş olarak bulunmaktadır.

Caravggio, Hz. Ibrahim'in Kurban Edilmesi

 Gelelim dinlere katkılarına. Bildiginiz gibi Sümer dini coktanrili bir dindir. Buradaki bilgilerin hepsi zaten başlı başına cok ilginç, o yüzden kitabi mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum ama bana en ilginç gelenlerden bazilarinin yine alintilamak istiyorum.

.... "Tanri evi" adi altında görkemli tapinaklar, yanlarında Tanrilarla insanları yaklastirdigi düsünülen basamaklı kuleler yapilmisti. Daha sonra bu Tanri evleri sinagoglara, kiliselere, camilere dönüştü. Camilerin ve minerallerin üstündeki yari ay, Sümer Ay Tanrisinin sembolüdür. (Sümer dininde Ay kültürünün önemli bir yeri vardır. Ayin ilk göründüğü gün, 15 günlük olduğu ve görünmediği günlerde törenler yapilir, hatta bazı yiyecekler yenilmezdi. Islamiyette de oruç ve bayramlar Ayin görünüsüne göre düzenlenmiştir.)

Sümer kralları, Tanrıların yürzüyündeki vekili sayılıyordu. Bu inanc Hristiyanlikta papaya, Müslümanlıkta halifeye geçerek sürmüştür.

Sümer kanunu, Babil Kralı Hammurabi'nin yaptigi kanuna temel olmuş [Zeynep'in notu: Berlin'deki Bergama Müzesi'nde Hamurabi Kanunlarindan bir tablet ve tercümesini görmüştüm. Bugün bize cok cagdisi gelen bazı şeriat kanunlarının nereye dayandigini o zaman cok iyi görmüştüm.], ondan Musa'nin Yahudi kanunu, ondan da Islam kanunu etkilenmiştir. ... Sümer, Babil hukuksal geleneklerinden çıkan sözler, Ibrani kanunu Talmud'da bulunuyor. Ortodoks Yahudi'deki boşanma terimi Sümerce bir kelime. Sinagog'da Tevrat okunurken dinleyenler sallarinin saçakları ile onu izlerler. Bu, Sümer'de hukuksal bir belgenin onaylandigini göstermek icin tablete elbise kenarıyla basilmasini yansıtmaktadır.

Musa'nin kanununda bulunan anaya babaya saygı, kimseyi öldürmeyeceksin, zina yapmacaksın, çalmayacaksın, yalan tanıklık etmeyeceksin, komsunun karisina ve malına göz dikmeyeceksin gibi kurallar Sümer kanununda da ayni. ... daha sonra Samiler tarafından yapılan kanunların, Sümer kanunlarına dayandigi kuşku götürmez. Buna açık bir örnek olarak, Ibrahim Peygamber'in karisi ile cariyesi arasındaki olayı gösterebiliriz. Sümer kanununa göre kisir bir kadının kocasına verdigi cariyesi cocuk doğurunca, hanımına karşı büyüklük taslayamaz, öyle yapmaya kalkarsa cezalandirilir. Tevrat ve Kur'an'da yazildigine göre Ibrahim Peygamber'in kisir olan karisi Sara, cariyesi Hacer'i cocuk yapmak üzere kocasına veriyor. Cariye, cocuk doğurup kendini üstün görmeye başlayınca,  oğlu Ismail ile cöle götürülüp atılıyor kocası tarafından. 

Tevrat'a göre büyük erkek çocuğa mirastan özel bir pay verilir. Cocuklar isterse babanin sagliginda bu payı alabilirler. ... Ayni kural Sümer'de de var. 

Shirin Neshat, Rebellious Sience 1994, from Women of Allah, 1993-7.

Ayni kural Hammurabi kanununda da var. Hatta Almanya'da bile varmış bir zamanlar ki pratikte hala olduğu görülmekte.

Araplarda zina yapan kadınların taşlanmasi, Tevrat'ta olmasina karşın, Kur'an'da böyle bir ceza yok. ... Taslama cezası Sümerlilerin eski caglarinda varmış. Fakat değişik bir nedenden IÖ 2200'lerde Lagas Kralı Urukagina tarafından yapilmis sosyal reform metninde, gecmis zamanlarda olduğu gibi, iki koca almaya kalkan kadınlar ve hirsizlarin, bu fena hareketleri yazılı taslarla yaslanacakları bildirilmektedir. Daha sonra yazılan kanunlarda bu taslanma konusu bulunmuyor. (Islamiyetten önce bazı Arap kabileleri anaerkil olup birkaç koca alabiliyorlarmis. Islamiyetten sonra da bazı kabileler arasında anaerkil adetin sürdüğü, oldukça eski bir tarihte Stern mecmuasında, bir Alman kadın yazarın, Arabistan kabileleri arasında yaptigimize araştırma hakkındaki yazısında okumuştum.)

Rosie Lee Tompkins, Isimsiz, 1996.

 Sümer'de bekaret konusu önemli. Tevrat'ta tasla öldürülüyor. Kur'an'da ise bekaret konusu ele alinmamis. 

Sümer'de sosyal adaleti koruyan Tanrica, senede bir kere insanları iyi ve fena hareketlerinden dolayı yargılar, kötüleri cezalandırır. Bu inanış Islam'a Saban aynin öncesinde Berat Kandili olarak girmiştir. 

Sümerliler, kendilerinin, Tanrilar tarafından seçilmiş üstün bir halk oldugunu yazmışlar. Tevrat'ta Yahve, Kur'an'da Allah, Israilogullarini üstün bir kavim yapmişti.

... Israil'de ve Yunan'da insan kurban yapilmis. Ibranilerde ölü ve dirileri kivandirmak veya sahislarin saglini korumak icin Tanri ile bir tür anlaşma olarak insan kurban yapilmis.  Araplarda da bunun oldugunu, hatta Muhammed'in büyükbabasının "eğer on oğlum olursa birini Tanri'ya (veya Tanrilara) kurban edeceğim" dediğini bir kitapta okumuştum. Mezopotamya'dan gelen Ibrahim Peygamber bu ilkel adeti kaldirmis.  

Sümer tapınaklarından rahibeler genel kadın görevi yapiyorlardi. Bunlar Tanri namına seks yaptiklarindan kutsal sayilmis ve diğer kadınlardan ayrılmaları icin baslari örtülmüştür. Daha sonraları, IÖ 1500 yillarinda bir Asur Kralı, ... evli ve dul kadınları da baslarını örtmeye mecbur etmiştir. ... Böylece meşru seks yapan evli ve dul kadınları da mabet fahişeleri düzeyinde saymislardir.

Bu gelenek Yahudilere gecmis, dindar Yahudi kadınları evlenince saclarını tras ettirip bir peruk veya başörtüsü ile baslarını örtmüşler- Hiristiyanlikta rahibeler ayni sekilde baslarını örtüyorlar. ... Yahudi fahişelerinin yüzlerine pece koyuyorlarmış. Bunun Araplarda oldugunu duydum; ama yazılı bir kanıt bulamadım. Islam'a örtünme, erketen kaçma seklinde gecmis. Buna karşın erkesiz bir yerde Kur'an okunurken veya dua ederken kadınların basını örtmesi, Sümer geleceğinin bir devamıdır. 

... Islamiyetten evvel Arap kadınları yaribellerine kadar çıplak gezerlermiş. Hatta Islamiyetten sonra da cariyeler, köleler giyinmezlermiş calistiklari icin. Bizde kadınlar yaşlanınca daha cok kapanıyor.

Bazı Sümer rahibelerinin, evlenseler bile çocukları olmamalı idi. Kazara böyle Dogan cocuklar öldürülürdü. Çünkü bu kadınlar Allah'in karisi oldugundan, Dogan cocuklar da Tanri'nin çocuğu sayılıyordu. Sümerler bir ölümlüden Tanrinin çocuğunu istemiyorlardı. Bu ve Kur'an'daki bir ayet, Isa'nin neden Tanrinin oğlu olarak kabul edildiğine acillik getiriyor.

... Meryem'den önce de Tanri'dan gebe kalma hikayeleri var. Hintlilerde bakire Rohini bir Tanri oğlu doğuruyor. Cin'de Tanri Foe'nin annesi güneş isigindan gebe kalmış. Siyamlilara göre evreni koruyacak Tanrinin annesi bakireymiş.

Plautilla Nelli, Son Aksam Yemeği, c. 1560.

Sümer'de Adem'in cenneten kovulması hikayesi de var. Sümer'de ve Tevrat'taki buna iliskin hikaye birbirine cok paralel, kitapta detayları ile aciklaniyor. Ikisinde de bir Tanri bahçesi, dikilmiş ağaçlar, bahçeden su cikarilmasi, yasak meyvenin yenmesi, lanetlenme. Sümer'de kaburgayı iyi etmek icin Tanrica yaratılıyor; adi Kaburganin Hanimi. Hikaye Tevrat'a geçerken kadın kaburgadan yaratilmis ve adi Sümer'deki ikinci anlamı olan Hayatin Hanimi'nin (yasatan hanim) Ibranice karsilini Havva olmuştur. 

Tufan hikayesi de ayni sekilde detaylı olarak anlatılıyor ama Tufan hikayesini Astrolog Ismail Gezgin'in Gilgamis kitabından okumanızı tavsiye ederim. Vaktim olan bir gün onu da yazmak isterim hatta.

Sonuc olarak Sümerlilerin bugünün tek Tanrılı dinlerindeki etkisi yadsınamaz bir bilimsel gercek olarak ortaya konmuş. Yalnız bu etki, Sümerlilerden Israilliere dogrudan dogruya olmamış. Çünkü Israillilerin ortaya cikmasindan 1000 yıl kadar önce Sümerliler yok olmuş. Öyleyse bu kültür onlara nasıl ulasmis? Bu ulaşmanın çeşitli yollarda olduğu da bugün kanitlanabiliyor. Sümerce Babil okullarında okutulmaya devam etmiş. Ortacagdaki Latince, eskicagdaki Yunanca gibi dinsel bir dil olarak Isa'ya kadar devam etmiş. 

Sonuc olarak kitap, Sümerlerin antik Mezopotamya'daki dini inançlarından, ritüellerinden ve  yazılı belgelerinden yola çıkarak, bu antik  toplumun günümüzdeki dinlerin kökenine nasıl katkida bulunduğunu cok ilgi cekici bir sekilde tartismaktadir. Burdan, dinlerin insan eliyle yartildigini görmek de, bütün dinler ayni olduğu icin din düsmanligina gerek olmadigini görmek de size kalmış. Hangisine inanirsaniz inanin iste sonuc ortada. Allah'in kullarını din ile ayırmamak lazım.

Artemisia Gentileschi, Judith Slaying Holofernes, 1612.

Kitapta belirtilen ve benim ilgimi çeken bazı kaynaklara da paylaşmak istiyorum. Ama önce mutlaka bu kitabi okumanızı tavsiye ederim.

Samuel Noah Kramer, Sumerians, Their History, Culture and Character, Chicago, 1965.

Samuel Noah Kramer, Tarih Sümer'de Baslar (History Begins at Sumer), cev. Muazzez Ilmiya Cig, ankara, 1990.

Cyrus Gordon, The Commen Background of Greek and Hebrew Civilisation, New York, 1965.

Robert Copper, The Inquirer's Text-Book, Being Substance of Thirteen Lectures on the Bibel, Boston, Londra, 1846. Bu kitap, Tevrat ve Incil'i kisim kisim eleştiren 13 konferansı kapsıyor. Daha civi yazıları yeni çözülmeye basladigi ve tabletlerden, hele Sümer'den kimsenin haberi olmadıgı bir zamanda yapilmis. Bugün Sümerlilerden geldigini kanitladigimiz Tevrat'taki bir cok konunun, Israilliler tarafından yazilmis olamayacagini ve bunların baska bir dille yazilmis metinlerden alindiginin öne sürülmesi cok ilginç ve ileri görüşlülük. 

Harmut Schmökel, Kulturgesichte des Altenorient, Stuttgart, 1961. 

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Cok guzel bir icerik olmus, Zeynep.

Bu kitabi bende kesin okuyacagim.

Ilgini cekerse (uzun oldu, belki bende tekrar bir tur daha izlerim) Celal Sengör’ün Nuh Tufanini jeolojik olarak acikladigi, Tevrat-Sumerliler- Akadlar Gilgamis Destaninda, antik Yunanda nasil benzerlikler tasidigini anlatan cok guzel ama biraz uzun bir yayini var. Ilgini cekecegini dusunuyorum. Tavsiye ederim. (Fatih Altayli sunuyordu)

Serra

Popüler Yayınlar