Bir Film ve Ben
Dün gece P.S. I Love You'yu izledim. Kimse izlemesin o filmi. Yasaklasınlar da. Görüntüler çok güzel. Adamla kızın tanışma sahnesi çok güzel. Ama o kadar çok üzüldüm ki. O kadar çok ağladım ki. Gece yatağa yattıktan sonra da uzun süre ağladım. Çok çok üzüldüm. Ölüm kadar korkunç bir şey yok sanırım.
Yatakta ağlarken anladım bayram tatilini kendime ve anneme neden zehir ettiğimi. İnsan normal hayatını özlüyor en çok. Sıradan. Annesine kızabilme özgürlüğünü, onun size yemek yapmasını. Herşey normalmiş gibi davranmaya çalışmaktan çok yoruldum. Ve hiçbir şeyin normal olmadığını görmek beni çok üzdü. Üzüntü de her zamanki gibi asabi yaptı. Bir gün sen Elif'i daha çok seviyorsun diye küstüm anneme. Sonra karşıki komşu giyinmiş süslenmiş bayram gezmesine giderken içerde hasta yatıyor diye kızdım. Çocuk olmak istedim yine. Annemin çocuğu ben olayım, o bana baksın, yemek yapsın bize.
Sanki arkamdan kurmuşlar beni gibi yaşıyorum. Amaçsız, umutsuz, mutsuz. Öyle yaşıyorum gibi. Sanki his yok içimde gibi. Giderek paranoyaklaşmaktan, acaba ben hasta mıyım diye düşünmekten yoruldum. Saçma sapan herşeyi kafama takmaktan, hergün sırayla birilerine uyuz olmaktan, sonra bu kötü düşünceleri kafamdan uzaklaştırmaya çalışmaktan yoruldum.
Yorumlar