Berlin Günlükleri
Gecen haftasonu ilk defa tek basima Berlin'de kaldim (24 Haziran'da yazmisim bu satirlari). Cuma aksami Italyan bir arkadasim ve onun iki fizikci arkadasi ile tiyatroya gittim. Cuma is cikisi metroya bindim, Berlin'in metrolari tam bir senlik. Gecen haftalarda Berlin'e gelen iki arkadasim Mitte'deki otellerinin etrafinin sakinliginden bahsediyorlardi, onlardan ayrilip eve dönerken metrodan manzaralar gönderdim, hayat burada diye. Gerci benim de metroya cok bindigim söylenmez. Yürümek, bisiklet ve Über benim günlük tasinma aracalarim. Metrodan indiktan sonra yürümeye basladim, kaldirima tasan insan kalabaliklarindan hangisine otursam dersen günes altinda bir mekanda karar kildim. Yemekleri yokmus, zeytin ve cerezle aksam yemegimi yiyip spritzmi yudumladim. Gelen geceni izledim, herkesin kendi olabilme özgürlügünün bu kadar limitsiz olabildigi baska sehir yok simdilik bildigim diye düsündüm, sonra kalktim tiyatroya yollandim. tiyatronun sokaginda Lübnan lokantasi gör...